18 Aralık 2014 Perşembe

SERENAD (ZÜLFÜ LİVANELİ)-kitap yorumu



Bu satırları kendimden utanarak yazıyorum!!  Her konuda ucundan kıyısından fikir sahibi olabilmek için sürekli okuyan, araştıran hatta bu çabasıyla gurur duyan biri olarak addederdim kendimi bugüne kadar. Halbuki bilgi bir deniz; ucu bucağı olmayan. Her gün her an sana kendisinden azıcık bir şeyler sunabilmek, seni az da olsa değiştirip; şekillendirmek için bir kenarda bekleyen, hiç tanımayacağın, hiç bir zaman sana tamamını göstermeyecek, ona tepeden tırnağa bakmana izin vermeyecek nazlı bir sevgili gibi.
Ve onun böyle olması değil, benim bunu yeni fark ediyor olmam sarstı beni. Geçtiğimiz aylarda KPSS ye hazırlanırken son yıllarda müfredata eklenen Çağdaş Türk Ve Dünya Tarihi konularını büyük bir merakla takip etmiş yakın tarihte dünyada ve Türkiye'de gerçekleşen olaylar dizisini öğrenmek ve bu olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurabilmek beni mutlu etmişti.
Şimdi " Mehtap Allah aşkına ne diyorsun hadi saadete  gel'' dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu blogun açılma nedeni de bu zaten. Okuduğum her kitabın bende uyandırdığı hissi başkalarına aktarabilmek ve bu vesileyle aynı kitabın başkalarına ne gibi noktaları harekete geçirdiğini bir nebze öğrenebilmek. Bu yazı diğer yazılarının üslubundan biraz daha farklı olacak çünkü hem kendime her şeyden habersiz olduğum için, hem de geçmişte bu tip dramlara neden olan insanlara basiretsizliklerinden dolayı çok öfkeliyim.
Kitabı elime alıp arkasını okuyunca geçmişte yaşanmış dram yüklü bir aşk hikayesinin yazarın anlatımıyla günümüze gelip beni duygulandıracağını düşünmüştüm. Aslında tam olarak yanılmamışım dram kokan bir aşk hikayesi var kitapta ama inanın kitabı okuduğunuzda sizi sarsan tek şey bu aşk hikayesi olmayacak.  Beraberinde günümüzde nerede olursa olsun iş hayatında dul bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu, " 2. Dünya Savaşında Türkiye yürüttüğü başarılı politika sayesinde savaşa girmeden ve müdahil olmadan kalmayı başararak tarihte bir çok ölümün ve zor günler yaşamasının önüne geçmiştir." söylemlerini daha derinden irdelemenize neden olacak. Ayrıca en önemlisi bu kitap Nazi Almanya'sının elinde çok acılar çektiği tüm dünya tarafından kabul gören Yahudi toplumların dramlarının hepsinin düşündüğümüz kadar uzaklarda gerçekleşmediğini de gözler önüne serecek. Aslında yazacak çok söz, söylenecek çok şey var ancak bu kitabın büyüsünü bozup ruhunu zedelemek istemiyorum. Sadece okuduğunuzda sizinde söyleyecek çok sözünüz olacağından eminim demekle yetiniyorum.    

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder