19 Mart 2015 Perşembe

DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLAR (ECE TEMELKURAN)-kitap yorumu


''Çünkü bir erkek  bir kadının nefesi kadar''

Taa eskilere dayanır düğümlere üflemek.. . Çok eskiden ipleri düğümler ve o düğümlere üflermiş kadınlar kalbini acıtana, canına yakana, hayallerini yıkana aynı hisleri yaşatmak, intikamlarını almak için.

İşte o günlerden gelirmiş aslında nazar duası okuyup sonra da üflemek... Öyle gerçek ki aslında bu büyücü kadınlar, Kuran-ı Kerim'de de geçiyor bir surenin ayetinde.. Her kadın biraz büyücüdür aslında yani mutlaka intikamını alır canını yakanı asla Allah'a havale etmez...  Burada dikkat çeken durum çoğu zaman ''Havale ettim'' demesidir kadının, ama içten içe hep ister ''ah''ı tutsun onun da canı yansın.

Bugünlerde gündem hep kadınların canının yakılması , canlarının alınması olunca aklıma bu kitapta tanıdığım dört  kadın düşüverdi. Bu kadınlar mazlum olmaktan vazgeçip canlarını yakanlara inat zalim olmayı seçen kadınlar. Böyledir çünkü eğer acıyı sefaleti rezilliği bu kadar uç boyutta yaşatırsa insanlar size, asla orta yolu bulup oradan ilerlemek olmaz amacınız. Artık gücünüz yerine geldiğinde yeterli bir hayat sürmek değildir istediğiniz, yine uçlarda yaşamak istersiniz hayatı. Zenginliği, güzelliği, bolluğu, mutluluğu,aşkı hatta intikamı bile yine en uç noktalarda yaşamaktan yanadır yüreğiniz.  İşte bu dört kadın artık mazlum olmaktan vazgeçiyorlar ve mazlum olup hayatlarının figüranı olmak yerine zalim olup başrolü kapma hevesine düşüyorlar... Yol romanı bu kitap. Bence canınız yanıyorsa nereye giderseniz gidin, ne kadar kaçarsanız kaçın, yine yanar. Derdiniz sizinle gelir her daim.. Ancak derdinizin dermanı çıktığınız yolun sonundaysa işte o zaman derdiniz de biraz değişir. Daha ağır, daha çekilmez,  daha taşınmaz olur içinizde. Her adımda  intikamınızı alıp huzura erişmeye biraz daha yaklaşmak içinizdeki kini de nefreti de daha taşınmaz daha katlanılmaz kılar. Bu yüzden bu zorlu yolda bu kadınları ortak payda da birleştiren intikam duygusu yol boyunca onları daha yorgun, daha mutsuz, daha şaşkın hale getirecek . Bu yolculuğa tanık olmak bu denli hissetmek  sizi de sarsacak çünkü bir darbe de yıkılan, sanki bedeni ve kadınlığından başka bir şeyi yokmuş gibi o bedenin yüküyle toplumumuz da ezilen kadının, aslında onu ezen tüm erkeklerden güçlü olduğunu  gururla bir kez daha görmek size bambaşka bir yol açacak. Aldığı nefese göz diken tüm erkeklere inat o nefesle bir erkeği ayakta tuttuğu gibi yıkabilecek kadar güçlü kadınlarla tanışacaksınız.  Roman bir Orta Doğu romanı ve sanki çok uzaklarda yaşanıyormuş gibi düşünseniz de yanı başınızdaki kadar gerçek olması biraz içinizi burkuyor. Ne de olsa biz Orta Doğulu olmayı kabul etmeyip o kültüre maalesef bu kadar yakın yaşadığımızı görüp sarsılmaya alışık olduğumuzdan belki de çok şaşırmazsınız. Ne bileyim? Bana öyle oldu mesela. Tek tesellim yalnızca bu toplumlarda değil medeni olduğunu iddia etiğimiz hatta dönem dönem kadının rahat davranışları yüzünden neredeyse çağdaş Türk kadını çizgimizden çıkmak pahasına  kınamaya kalktığımız toplumlarda da kadın maalesef hep kadın...

Bu kitapta çok farklı sebeplerle ülkesinden, yerinden yurdundan edilmiş ya da vazgeçmek zorunda bırakılmış dört kadının ortak bir yol bulup yeniden hayata tutunmak için bir neden arayışına şahit oldum ben. Kitabı bitirdiğimdeyse ''Ne güzel şey kadın olmak'' deyip  gururla arkama yaslandım...

Biraz da yazardan bahsetmek istiyorum aslında. Çünkü Ece Temelkuran müdavimlerinin alıştığından olsa gerek su gibi aktığını iddia etseler de aslında yazarın şimdiye kadar okuduğum romanları beni ilk 100 sayfasında yorup sonra da vazgeçemediğim bir şekilde sürükledi her zaman. İşte tam da bu sebeple Ece Temelkuran'ın kitaplarını okumanın bir emek meselesi olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum sadece bir roman kurgulayıp geçmekten öte her zaman verecek bir mesajı ve sonunda da okuyucusuna düşünüp irdeleyecek bir şeyler verme amacı var yazarın ve böyle sizi ballandıra ballandıra sonuca götüren sonuca götürürken etrafından dolaştırmak yerine etrafınıza da bakmanızı sağlayan tüm yazarlarda  olduğu gibi onun romanlarında bu hazzı yakalamak beni oldukça keyiflendiriyor.

Keyifle okuyun...