19 Aralık 2014 Cuma

ALDATMAK (PAULO COELHO)-kitap yorumu

Kandırdııımmm!!!! diye çığlıklar atardım çocukken, hatırlıyorum. Olmamış bir şeyi olmuş gibi gösterip karşımdakinin de buna inandığını görmek adeta egomu okşardı. Kendimi ulaşılmazı elde etmiş ve bunu yeteneğim sayesinde  yapmış bir dahi, üstün varlık gibi görürdüm. Aldatmak dediklerinde de aslında yine böyle bir şey canlanıyor gözümde hemen. Ne de olsa aldattığınız kişiye onu sevdiğinizi söyleyip ,onun arkasından iş çevirdiğinizi belli etmeyerek onu kandırıyorsunuz. Ne kadar artık yetişkin bir birey olsanız da bu kez sevinç nidalarınızı içinizden atıyorsunuz.
Benim için aldatmak fikri tamamen bundan ibaret işte.. Kısa ve öz... Sevgilini ya da eşini aldatan herkes kendisine ait özgün bir sebep sunsa da aslında her şeyin temelinde üstün dehasını kullanarak karşısındakini alt etme isteğinin yattığına inanıyorum. Bugün partnerinden ilgi görmediği için aldattığını ileri süren biri de aslında içten içe '' Beni artık ilgi çekici görmüyor olabilirsin, hatta ilgini benim üzerimde toplamaya değmeyecek olabilirim senin gözünde, ama bak benimle de ilgilenen birileri var. Hatta beni artık öyle hafife alıyorsun ki senin gözüne baka baka bunu yapacak kadar yeteneğe ya da zekaya sahip olduğumu bile göremiyorsun'' demenin bir yolunu bulmuştur. Yani aslında çoğunun söylediği gibi tatmin olmaktır amaç ancak burada katılmadığım tek düşünce bu tatmin olma isteğinin maddi olduğudur. Çünkü bence aldatan kişilerin öncelikli doyurmak istedikleri yönleri manevidir. Ve bu kişisel tatmin açlığı kanımca karşılanmadığında kişilerin içine düşecekleri boşlukları doldurmak oldukça zor olacaktır. Ben psikolog ya da psikiyatr değilim tabi ama etrafta böyle yaygın bir durum varsa  benim de yaşanan olayları bir mantık çerçevesine alıp, aldatmaya kabul edilebilir bir yan bulmaya çalışmam normal bence..
Girişte de belirttiğim gibi bence kişi içinde bulunduğu hangi durumu buna neden olarak gösterirse göstersin  kendine - ben öncelikli olarak bu sebebin kişinin kendisini rahatlatmak için ortaya atıldığına inanıyorum- altında hala işe yaradığını, talep gördüğünü ve bunu yapacak yeterliliğe ve cesarete sahip olduğunu gösterme isteğinin yattığına inanıyorum...
Gelelim romanımıza aslında ben daha çok yerli yazarlar okumaya yatkınım ve bunu bu kitapta daha fazla anladım. Ben yazarın anlattığı sokakları, yaşadığı kültürü ya da zaman zaman bahsettiği tarihi kendime yakın bulamayınca sanki tam olarak sayfalara tutunamamış ya da hikayeyi tam olarak kafamda oturtamamış hissediyorum.  Özellikle aldatan tarafın kadın olması ve bu konunun bizim kültürümüzde karşılanma şekli arasındaki farklılık  benim  hikayeye inanmamı biraz zorlaştırdı diyebilirim. Ama asıl bu kitapta gördüğüm ve bence üzerinde durulması gereken konu insanların hiç bir zaman tam olarak doymuş hissedemeyecekleri  ve böyle dönemlerinde karşılarına çıkacak her türlü heyecan ve risk vaat eden  duruma ilgi gösterebilecek pozisyonda olduklarını ortaya koymasıdır.
Kitabı son dönemde her yerde çok satanlar listesinde görüp merak ettiğim için aldım . Bugüne  kadar okuduğum hiçbir kitabı vakit kaybı olarak görmedim . Bazıları beni daha derinden etkiledi diyebilirim sadece.Ve bu kitap öyle bir etki yaratmasa da üzerine konuşulmaya değer bulduğumu ve zaten çok kalın bir kitap olmadığından alınıp okunabileceğini  söyleyebilirim. İyi okumalar..
 

  

2 yorum: