28 Şubat 2017 Salı

KUŞLAR YASINA GİDER (Hasan Ali Toptaş)-kitap yorumu

Bir baba, bir oğul, istenmeyen bir vedayı en iyi şekilde gerçekleştirme çabası… Kuşlar Yasına Gider… Harika bir dil. Egenin İçlerinden, başkentin dışında kalan bir semtine uzanan olaylar.Ya da iki şehrin paylaşamadığı bir hikaye demek daha doğru belki. Güzeldi.


Babaların yeri hepimizde ayrıdır mutlak ama temeli aynıdır duyguların, yanımızda değilse ya da artık eski gücünü yitirmişse bir yanımız eksik kalır artık. Ama ya varken yoksa… İşte o zaman gücü kuvveti olmaz insanın bu hayata direnmek için. Hem kırgın hem de kızgın geçer onsuz günler. Zaman geçer telafisi olmayan anlar kaçar çünkü elden. Onunla paylaşılmamış bir sürü güzel an, duyulmamış aferinler… Geri geldiğinde de her şeyi paylaşmanın telaşı…

Her bakışın bir dokusu, her sözün bir tadı, her dokunuşun bir kokusu olabilir eğer Hasan Ali Toptaş anlatıyorsa. Soyut şeyleri somutlaştırmak bir yetenektir evet; ancak soyut bir şeyi elinize alıp koklatıyor ya da sesini duyuruyorsa bir yazar, işte bu başka bir şeydir. Adı nedir bunun derseniz, o her okuyanda ondan aldığı tada göre değişir. Bence Hasan Ali Toptaş’ın yeteneği onu okuyanlara sunulmuş bir hediyedir. Okurken dokunmak da, koklamak da, tatmak da bir lükstür çünkü bence okur için. Yorulmazsınız okurken. O sizin için her şeyi düşünmüştür. Yormadan, sakin sakin ama sıkmadan yazar. Size sadece söylemek istediğini almak kalır.

Ben de öyle yaptım işte ne verdiyse aldım bu romandan  elimde de sevdiği şeyler için ömrünü adamış bundan asla vazgeçmemiş bir adamla, babasının varlığına ancak yetişkin olunca alışabilmekten kaynaklığı burukluğunu içine gömmüş bir evladın hikayesi kaldı.

Benim üniversite yıllarım iki şehirde geçti . Denizli ve Ankara. Romanda bu iki şehirde geçince her mekan, her cadde, her sokak tanıdık geldi bana 2000ler’in başına gidince de tazelendim sanki bu hüzünlü hikayeyi okurken. İyi geldi bana bu roman. Hem diliyle büyüledi hem de her günün aslında geri dönüşü olmayan dünlere kapanan kapılar olduğunu  hatırlattı.

Eh ben size ne diyeyim Hasan Ali Toptaş’ı bilenler bilir, bilmeyenler de kayıplarını telafi için alıp hemen okusunlar. Kuşlar Yasına Gider İle başlasınlar tanımaya ve hayran olmaya. Tabi mutlaka Heba’yı da okusun henüz okumayanlar. Bence ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlayacaklar..

Keyifle okuyun. Okuduklarınızı anlatın. Paylaşınca büyür her şey.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder