Bir kitap, bir yazar
ortalığı kasıp kavurunca bende nedense hep tersine bir etki yapar. Sanki bu
kadar kasıp kavuruyorsa fikrimi de öyle yakıp küle çevirecekmiş gibi gelir.
Hele böyle üçleme ise bekleyip son kitabında dumanının dağılmasına izin vermeli
diye düşündüm okumayı beklerken. ''Artık zamanı geldi galiba'' diyerek çıkardım
kitaplığımdan kitapları, Lafı dolandırmadan şunu söylemeliyim bu seri beni cismin
boyutları ve dış görünüşüyle kendine çekip içindeki enerjide hapsetti ve son
kitapla aslında her şeyin canlının kendisine döndüğü gerçeğiyle sarsarak
bıraktı.
Her bir kitabı tek tek
yorumlamayı doğru bulmuyorum seri kitaplarının çünkü birbirinin devamı
niteliğinde kurgulanmış bu üç kitap tek tek sizi başka başka düşüncelere salsa
da aslında tek bir amaç için yaratıldıkları çok açık: Tekamül
Böyle söyleyince biraz garip
mi oldu bilmiyorum ama biraz açayım tekamülün kelime anlamı evrim yani gelişim.
Yazar ilk kitap olan Fi ile
hem romanın kahramanlarını tanıtmış bizlere hem de asıl söylemek istediğine
bizi götürebilmek adına merak uyandırmayı başarmış. Öyle ki eğer felsefe
bilimiyle ilgilenmiyorsanız ya da psikoloji eğitimi almadıysanız anlam getiremediğiniz
insan davranışlarına ve daha önce hiç düşünmediğiniz kendi varlığınızla ilgi
bazı noktalara hissetmeden yola çıkabilmek için dikkatinizi dağıtan uyarıcılara
ihtiyacınız olur. En azından benim varmış öyle söyleyebilirim. Karakterlerin
başlarından geçen olaylara kapılırken yazar sizleri öyle yerlere götürüyor ki
her karakterin iç dünyasına yaptığım yolculukla aslında kendi iç dünyama yol
aldığımı fark edemeden ikinci kitap olan Çi'nin kapağını kaldırırken buldum kendimi. Ruhun canlıya verdiği enerjiyi
ve kişinin yapmak istediği her şey için sahip olduğu gücün tamamen kendi içinde
var olduğunu hepimiz biliriz aslında ama sizi her şeyi yapabilecek güce sahip
olduğunuza ikna etmek için gereken hiçbir motivasyon sözcüğü olmadan bu duygu
yoğunluğuna yine karakterlerin arkasına saklana saklana getiriyor yazar. Aslında
yaşanmamış duyguların, söylenmemiş sözlerin, elde edilmemiş başarıların gerçek
bizlerin mayası olduğunu fark ettiğimde de Pi'ye
başlamak isterken buldum kendimi. İşte son kitapta sıkça bahsedilen
kavram ''Tekamül'' uyandırıyor sizi yine karakterlerin peşinden giderken. Bireyin
varoluş amacının kendini keşfetmek ve bu yolla gelişip evrimleşmek, ''üretmeden
sadece tüketen bir varlık olarak yaşadığı takdirde bir parazitten farklı
olamayacağına'' ikna olmuş buluyorsunuz kendinizi. Her şeyin sadece kendi
şeklinizde kendi enerjinizde ve size döneceğini bir çırpıda kabul edip sarsılmış
bir halde kapatıyorsunuz arka kapağını kitabın. Anda yaşamayı ve anlamda olmayı
kısa bir süreliğine de olsa hayal ettim kitabı bitirdiğimde.
Bilenler bilir ben bir
kitaptan bahsederken karakterlere de olay örgüsüne de dokunmam. Yine
dokunmayacağım. Ama kitabın içeriğiyle ilgili de konuşmadan geçmek bunca şeyi
söyledikten sonra biraz insafsızlık olur diye düşünüyorum henüz okumayanlar
için. Birbirinden çok farklı bir sürü insanın geçmişlerinde yaşadıkları
travmalara rağmen hayatta kalmak için buldukları farklı yolları ve tüm bu
farklı yollara rağmen birbirlerine değen hayatlarını okuyacaksınız.
Saplantıları, zayıflıkları, takıntıları, zaafları, aşkları, tutkuları,
beklentileri, amaçları, sırları olan bir sürü insanın nasıl olup da ''tekamül''
bilinciyle bir arada bir amaç uğruna hareket edebildiklerine şahit olacaksınız.
Ben kitaplardaki cinsellik yönünün tamamen sahnelenmek yerine okurun hayal
gücünü kullanmasına fırsat verilmesinin daha estetik olduğuna inanıyorum ancak
bu kitaplarda oldukça net ortaya konan
sahnelerin kişilerin içinde bulundukları duygu durumlarının daha net ortaya
konma amacı taşıdığına inandım açıkçası. O nedenle eğer sizde benim gibi bu
konu da biraz mutaassıpsanız çok rahatsız edici bulmadığımı söylemek
isterim. Yazar kitaplarda günümüz Türkiye'sinden izler taşıyan olaylara yer
vererek sanal olmaktan öteye gitmiş ve bazı durumlarla ilgili yaptığı teşhisler
de bence tam yerinde olmuş. okumayan kalmış mıdır? Benim gibi okumamak için
direnenler var mıdır hala? Bilmiyorum. Ama açıkçası beni düşündüren kitapları
sevdiğimden belki de, ben çok beğendim seriyi. Bu arada kitapta son dönemde
yine her yerde gördüğüm ''İşaret''isimli kitaptan alıntılar ve yazarın 2016
yılında yayımlanacak ''EDEN'' isimli kitabının giriş bölümünden izler olduğunu
da belirtmeden geçmek istemedim. Keyifli okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder